Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

mahzun olma durumu

  • 1 حزن

    I
    حَزَّنَ
    1. kahretmek
    Anlamı: çok üzmek
    2. incitmek
    Anlamı: kırmak, üzmek
    3. zehretmek
    4. üzmek
    II
    حَزَن
    1. üzgünlük
    Anlamı: neşesizlik, üzgün olma durumu
    2. mutsuzluk
    3. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    4. korku
    Anlamı: kaygı, üzüntü
    5. merak
    Anlamı: kaygı, tasa
    6. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    7. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    8. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    9. depresyon
    10. mahzunluk
    11. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    12. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    13. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    14. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    15. kahır
    16. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    17. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    18. teessür
    Anlamı: üzülme
    حَزَنَ
    1. kahretmek
    2. efkârlanmak
    Anlamı: tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek
    3. gamlanmak
    Anlamı: tasalanmak, kaygılanmak
    4. kahırlanmak
    5. kaygılanmak
    Anlamı: kaygı duymak
    6. kederlenmek
    Anlamı: kederli olmak, üzülmek
    7. mahzunlaşmak
    Anlamı: üzülmek
    8. hüzünlenmek
    Anlamı: hüzün duymak, hüzünlü duruma gelmek
    9. çırpınmak
    10. kahrolmak
    11. tasalanmak
    Anlamı: üzülmek, kaygılanmak
    12. zehrolmak
    13. kıvranmak
    Anlamı: acı çekmek
    IV
    حَزِن
    1. mutsuz
    Anlamı: mutlu olmayan, bedbaht
    2. neşesiz
    Anlamı: üzgün, düşünceli
    3. mahzun
    Anlamı: üzgün, üzüntülü
    4. efkârlı
    Anlamı: tasalanmış, tasalı, kaygılı
    5. melül
    Anlamı: üzgün
    6. gamlı
    Anlamı: kaygılı, tasalı
    7. zavallı
    Anlamı: acınacak kadar kötü durumda bulunan, mutsuz
    8. üzüntülü
    Anlamı: acılı, üzüntüsü olan, müteessir
    9. bedbaht
    Anlamı: mutsuz, bahtsız, talihsiz
    10. dertli
    V
    حَزِنَ
    1. kahretmek
    2. efkârlanmak
    Anlamı: tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek
    3. gamlanmak
    Anlamı: tasalanmak, kaygılanmak
    4. kahırlanmak
    5. kederlenmek
    Anlamı: kederli olmak, üzülmek
    6. kaygılanmak
    Anlamı: kaygı duymak
    7. mahzunlaşmak
    Anlamı: üzülmek
    8. çırpınmak
    9. bunalmak
    10. hüzünlenmek
    Anlamı: hüzün duymak, hüzünlü duruma gelmek
    11. kahrolmak
    12. tasalanmak
    Anlamı: üzülmek, kaygılanmak
    13. zehrolmak
    14. üzülmek
    Anlamı: üzüntü duymak, kaygılanmak
    15. korkmak
    Anlamı: kaygı duymak, endişe etmek
    16. kıvranmak
    Anlamı: acı çekmek
    VI
    حُزْن
    1. mutsuzluk
    2. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    5. depresyon
    6. mahzunluk
    7. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    8. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    9. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    10. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    11. kahır
    12. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    13. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    14. keder
    Anlamı: acı
    15. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    16. teessür
    Anlamı: üzülme

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > حزن

  • 2 ترح

    I
    تَرَح
    1. korku
    Anlamı: kaygı, üzüntü
    2. üzgünlük
    Anlamı: neşesizlik, üzgün olma durumu
    3. mutsuzluk
    4. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    5. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    6. merak
    Anlamı: kaygı, tasa
    7. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    8. mahzunluk
    9. depresyon
    10. efkârlanmak
    Anlamı: tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek
    11. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    12. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    13. kahır
    14. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    15. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    16. keder
    Anlamı: acı
    17. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    18. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    19. teessür
    Anlamı: üzülme
    II
    تَرِح
    1. mutsuz
    Anlamı: mutlu olmayan, bedbaht
    2. yaslı
    Anlamı: yas tutan
    3. kasvetli
    Anlamı: iç sıkıcı, sıkıntılı
    4. neşesiz
    Anlamı: üzgün, düşünceli
    5. mahzun
    Anlamı: üzgün, üzüntülü
    6. efkârlı
    Anlamı: tasalanmış, tasalı, kaygılı
    7. depresif
    8. melül
    Anlamı: üzgün
    9. gamlı
    Anlamı: kaygılı, tasalı
    10. hüzünlü
    11. kaygılı
    12. kasavetli
    Anlamı: üzüntülü, tasalı
    13. üzüntülü
    Anlamı: acılı, üzüntüsü olan, müteessir
    14. zavallı
    Anlamı: acınacak kadar kötü durumda bulunan, mutsuz
    15. bedbaht
    Anlamı: mutsuz, bahtsız, talihsiz
    16. dertli
    تَرَّحَ
    1. kahretmek
    Anlamı: çok üzmek
    2. korkutmak
    3. incitmek
    Anlamı: kırmak, üzmek
    4. zehretmek
    5. üzmek

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > ترح

  • 3 ابتئاس

    اِبْتِئاس
    1. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    2. mutsuzluk
    3. üzgünlük
    Anlamı: neşesizlik, üzgün olma durumu
    4. korku
    Anlamı: kaygı, üzüntü
    5. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    6. merak
    Anlamı: kaygı, tasa
    7. mahzunluk
    8. depresyon
    9. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    10. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    11. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    12. işkence
    Anlamı: eziyet
    13. elem
    Anlamı: dert, acı
    14. eziyet
    Anlamı: aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü
    15. kahır
    16. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    17. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    18. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    19. keder
    Anlamı: acı
    20. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    21. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    22. ezinç
    Anlamı: şiddetli acı ve sıkıntı, azap
    23. teessür
    Anlamı: üzülme
    24. acı

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > ابتئاس

  • 4 بأساء

    بَأْساء
    1. mutsuzluk
    2. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    3. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    4. mahzunluk
    5. depresyon
    6. zavallılık
    7. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    8. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    9. kahır
    10. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    11. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    12. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > بأساء

  • 5 بؤس

    بُؤْس
    1. üzgünlük
    Anlamı: neşesizlik, üzgün olma durumu
    2. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    3. mutsuzluk
    4. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    5. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    6. depresyon
    7. mahzunluk
    8. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    9. kahır
    10. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    11. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    12. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    13. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    14. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    15. teessür
    Anlamı: üzülme

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > بؤس

  • 6 جزع

    I
    جَزَع
    1. üzgünlük
    Anlamı: neşesizlik, üzgün olma durumu
    2. mutsuzluk
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. depresyon
    5. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    6. mahzunluk
    7. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    8. efkârlanmak
    Anlamı: tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek
    9. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    10. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    11. kahır
    12. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    II
    جَزِع
    1. endişeli
    Anlamı: tasalı, kaygılı, korkulu
    2. evhamlı
    Anlamı: kuşkulu, kuruntulu
    جَزِعَ
    1. tasa
    Anlamı: üzüntü
    2. dertlenmek
    IV
    جَزْع
    oniks
    Anlamı: balgam taşı

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > جزع

  • 7 لأواء

    لَأْواء
    1. mutsuzluk
    2. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    3. depresyon
    4. mahzunluk
    5. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    6. zavallılık
    7. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    8. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    9. meşakkat
    Anlamı: güçlük, sıkıntı

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > لأواء

  • 8 أسى

    I
    أَسَّى
    1. geçindirmek
    2. arkalamak
    Anlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek
    3. avutmak
    Anlamı: teselli etmek, bir kimsenin acısını yatıştırmak
    II
    أَسَى
    1. mutsuzluk
    2. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. mahzunluk
    5. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    6. depresyon
    7. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    8. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    9. elem
    Anlamı: dert, acı
    10. işkence
    Anlamı: eziyet
    11. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    12. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    13. kahır
    14. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    15. eziyet
    Anlamı: aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü
    16. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    17. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    18. ezinç
    Anlamı: şiddetli acı ve sıkıntı, azap
    19. teessür
    Anlamı: üzülme
    20. acı

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > أسى

  • 9 اكتئاب

    اِكْتِئاب
    1. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    2. mutsuzluk
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    5. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    6. mahzunluk
    7. depresyon
    8. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    9. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    10. işkence
    Anlamı: eziyet
    11. kahır
    12. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    13. eziyet
    Anlamı: aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü
    14. elem
    Anlamı: dert, acı
    15. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    16. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    17. ezinç
    Anlamı: şiddetli acı ve sıkıntı, azap
    18. acı

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > اكتئاب

  • 10 بث

    I
    بَثّ
    1. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    2. emisyon
    Anlamı: yayma, neşretme
    3. korku
    Anlamı: kaygı, üzüntü
    4. mutsuzluk
    5. yayım
    6. merak
    Anlamı: kaygı, tasa
    7. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    8. depresyon
    9. mahzunluk
    10. efkârlanmak
    Anlamı: tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek
    11. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    12. kahır
    13. elem
    Anlamı: dert, acı
    14. işkence
    Anlamı: eziyet
    15. eziyet
    Anlamı: aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü
    16. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    17. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    18. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    19. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    20. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    21. ezinç
    Anlamı: şiddetli acı ve sıkıntı, azap
    22. enformasyon
    Anlamı: haber alma, danışma
    23. teessür
    Anlamı: üzülme
    24. beyan
    Anlamı: söyleme, bildirme
    25. ilâncılık
    26. yayın
    Anlamı: basılıp dağıtılan veya radyo televizyon ile halka sunulan şey, neşriyat
    27. acı
    II
    بَثَّ
    sermek

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > بث

  • 11 تجهم

    تَجَهُّم
    1. somurtkanlık
    2. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    3. mutsuzluk
    4. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    5. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    6. mahzunluk
    7. depresyon
    8. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    9. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    10. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    11. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > تجهم

  • 12 تقطيب

    تَقْطِيب
    1. somurtkanlık
    2. mutsuzluk
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    5. depresyon
    6. mahzunluk
    7. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    8. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    9. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    10. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > تقطيب

  • 13 جهامة

    جَهَامَة
    1. somurtkanlık
    2. mutsuzluk
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. depresyon
    5. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    6. mahzunluk
    7. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    8. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    9. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > جهامة

  • 14 شجب

    شَجَب
    1. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    2. mutsuzluk
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. depresyon
    5. mahzunluk
    6. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    7. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    8. efkârlanmak
    Anlamı: tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek
    9. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    10. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    11. kahır
    12. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    13. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    14. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    15. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    16. keder
    Anlamı: acı
    17. teessür
    Anlamı: üzülme

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > شجب

  • 15 شجن

    I
    شَجَن
    1. mutsuzluk
    2. korku
    Anlamı: kaygı, üzüntü
    3. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    4. merak
    Anlamı: kaygı, tasa
    5. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    6. kısım
    7. depresyon
    8. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    9. seksiyon
    Anlamı: bölüm
    10. mahzunluk
    11. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    12. efkârlanmak
    Anlamı: tasalanmak, kaygılanmak, üzülmek
    13. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    14. branş
    Anlamı: dal, kol
    15. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    16. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    17. kahır
    18. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    19. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    20. keder
    Anlamı: acı
    21. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    22. teessür
    Anlamı: üzülme
    23. kol
    24. dal
    II
    شَجَنَ
    1. kahretmek
    Anlamı: çok üzmek
    2. incitmek
    Anlamı: kırmak, üzmek
    3. zehretmek
    4. üzmek
    شَجِنَ
    1. tasa
    Anlamı: üzüntü
    2. dertlenmek

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > شجن

  • 16 شجو

    شَجْو
    1. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    2. mutsuzluk
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. mahzunluk
    5. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    6. depresyon
    7. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    8. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    9. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    10. kahır
    11. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    12. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    13. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    14. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    15. keder
    Anlamı: acı
    16. teessür
    Anlamı: üzülme

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > شجو

  • 17 عبوس

    I
    عَبُوس
    1. somurtuk
    2. nemrut
    3. abus
    Anlamı: asık suratlı, somurtkan kimse
    4. somurtkan
    II
    عُبُوس
    1. somurtkanlık
    2. mutsuzluk
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. depresyon
    5. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    6. mahzunluk
    7. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    8. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    9. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    10. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > عبوس

  • 18 غصة

    غُصَّة
    1. mutsuzluk
    2. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    5. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    6. mahzunluk
    7. depresyon
    8. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    9. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    10. kahır
    11. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    12. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    13. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    14. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    15. teessür
    Anlamı: üzülme

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > غصة

  • 19 غم

    I
    غَمّ
    1. mutsuzluk
    2. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    5. mahzunluk
    6. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    7. depresyon
    8. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    9. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    10. kahır
    11. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    12. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    13. keder
    Anlamı: acı
    14. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    15. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    II
    غَمَّ
    1. kahretmek
    Anlamı: çok üzmek
    2. korkutmak
    3. incitmek
    Anlamı: kırmak, üzmek
    4. zehretmek
    5. üzmek

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > غم

  • 20 غمة

    غُمَّة
    1. mutsuzluk
    2. üzgü
    Anlamı: cefa, eza, eziyet, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı
    3. ezgi
    Anlamı: üzüntü, sıkıntı
    4. depresyon
    5. azap
    Anlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı
    6. mahzunluk
    7. kasvet
    Anlamı: sıkıntı, iç sıkıntısı
    8. gaile
    Anlamı: sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    9. gam
    Anlamı: tasa, kaygı, üzüntü
    10. kahır
    11. hüzün
    Anlamı: gönül üzgünlüğü, keder, gam
    12. endişe
    Anlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku
    13. kaygı
    Anlamı: üzüntü, tasa
    14. kasavet
    Anlamı: üzüntü, tasa
    15. teessür
    Anlamı: üzülme

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > غمة

См. также в других словарях:

  • mahzunluk — is., ğu Mahzun olma durumu Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama. O. V. Kanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yârlik — is., ği Yâr olma durumu Uysal, belli belirsiz mahzun, böylece de analığıyla, yârlik ve eşliği ile noksansız bir kadınlık özlediğini sezdirten bir mizaç... T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»